Mahmut AKSALİÇ yazdı: Tekerrür Mü Tefekkür Mü ?
  
 Dünya var olduğu günden bu yana büyük bir devinim halinde. Biz istesek de istemesek de feleğin çarkı dönmeye devam ediyor. Yaşamış kişilerin tıpkısı ya da yaşanmış olayların birebir aynısı tekrar olmaz. Her olay ve her insan kendine özgüdür. Biz ancak geçmiş zamanla günümüzü mantıki bir benzerimle aralarında ilinti kurar ve birtakım çıkarımlar yaparız. Bugün yaşadığımız olayların bir benzeri tarihte vücut bulmuş olabilir.
  Sonra hepimizin bildiği “Tarih tekerrürden ibarettir.” zihnimizde beliriveriyor. Tarihteki olayların tekrar etmesi bizde yeterince çarpıcı bir anlam bulabiliyor mu ? Ya da “Tarih tefekkürden ibarettir” desek nasıl olur ? Aşama aşama fikir edinmekle beraber ibret nazarımızın gelişmesi maksadıyla müsbet bir mana ifade edebilir. Süregelen tekrarlı hadiseler mutlak manada tek başına mesaj içermeyebilir. Ama bunların tekrarlanması bizde tefekküre vesile olabilirse tekerrürün manası anlaşılmış olur.
  Yaklaşık bir yıldır insanlık hayat mücadelesinde hızla giderken aniden karşısına çıkan demir bariyerler gibi keskin engellemeler yapan bir virüsle mücadele ediyor. Gözle görülemeyecek kadar küçük virüslerin ne denli korku ve paniğe yol açabileceğinin şaşkınlığını hep beraber yaşıyoruz. Çıktığı günden beri alınan ya da alınamayan önlemlerin verdiği endişeyle sıra sıra ülkeler fetheden korona virüsün hayat hikayesine şahit oluyoruz. Küresel anlamda çeşitli komplo teorilerinin de sardığı zihin dünyamız bu süreçten sonra bir çeşit yorgunluk yaşayacağı da muhakkak.
  Tüm dünyanın bazen tek sınava tabi tutulduğunun ender zamanlarına şahitlik ediyoruz. Herkesin uyması gereken belli kurallar var ve buna uyulmadığı zaman katlanılacak sonuç da önümüzde. Aslında bunu ilkokul zamanlarında yaşadığımız sıra dayağına da benzetebiliriz. Sınıf kurallarına uymayanlar yüzünden ceremesini herkesin çektiği gibi salgında da dikkat edilmediği zaman bunu ceremesini tüm dünyaya ödetiriz.
  Tarihte bu gibi büyük salgınlar yaşanmış. Bunların tekerrürünü kronolojik olarak biliyoruz. Peki ya bu olayların biriktirdiği tefekkürden ne kadar haberdarız ? Öyle ya bu kadar olayın aşağı yukarı aynı minvalde tekrar etmesi birtakım fikirleri de doğuracaktır. Misalen yaşanmış büyük salgınlarda ölümlerle beraber yaşanan psikolojik sarsıntı ve tahribatın da sonraki nesillere aktarılması gerekiyor. Aksi halde bunları tekerrür dairesinden çıkaramayız.
  Öyle ki mevcut salgın başladıktan sonra insanların birbirlerinden düşmanlarını görmüşçesine kaçmaları zihnimde anne babaların çocuklarından bile uzakta duracağı, insanların birbirini tanımayacağı ya da göremeyeceği mahşer günüyle benzerlik htirdi. Ya da tüm insanlığı yok etmek için tonlarca atom bombasına gerek kalmadığını anlayabiliyoruz. Pekala ülkelere yayılan virüslerin toplam ağırlığı bir gram bile etmeyebilir. Ne kadar güçlü veya ne kadar yenilemez varlıklar olduğumuzun garabetini yaşamıyoruzdur umarım.
  Korona virüsü gürül gürül akan iş ve aile hayatımıza müdahale ederek bizden tefekkür etmemizi istemiş olabilir. Kendisi tekerrür edebilir, biz de biraz tefekkür edelim...

Mahmut AKSALİÇ

mahmut_aksalic_tr@hotmail.com